24 Haziran 2011 Cuma

Hep Bir Mazeret

Belki de yazacaklarım tükenmiş,belki de kelime hazinemi yenilemem gerek,bence hiçbir şeyde sorun yok,benim biraz dışarı çıkıp yeni şeyler keşfetmem,yeni insanlar tanımam gerek ki anlatacağım yazacağım bir şeyler olsun.

Bu sefer yazacağım birşey yok deyip kapatmadım sayfayı.Bu sefer laf lafı açar diye kapatmadım sayfayı.

"Bir tatil olsun evden çıkmayacağım!"demiştim.Büyük söylemişim,Allah dikkate almış lafımı çıkamıyorum evden.Yolda yürümeyi özledim unutulan bir şey nasıl özlenir?
Evde kilise müziği eşliğinde kitaplar okumak,karnım acıkınca birşeyler atıştırmak,göz dinlendiriyorum bahanesiyle hayaller kurmak ne güzel aslında.Ama bunları yaparken bir yerden sonra sıkılmak istemiyorum,nefret etmek istemyorum bu alışkanlıklarımdan..İnanır mısınız?Hayallerim bile kendini tekrarlıyor.Yeni insanlar istiyor kendine yeni fikirler istiyor.Hakılada tabii.

Belkide yazılarımın tükenmesi artık mazeretim olmuştur.Belki de yazamıyorumdur ve tüm suçu masum bir kelimeye yüklüyorumdur.

Ve yine tükendim...

Sarı Lira
''Yaşamak değil, bu telaş öldürecek'' dediği gibi şairin
o telaşla, bırakın Paris yolunda ılık rüzgarlara taratmaya saçlarımızı
sevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile edemedik biz...
Gözümüz saatte söyleştik hep
koşuşur gibi seviştik
yarışır gibi çalıştık
Hep yetişecek bir yerler vardı
aranacak adamlar, yapılacak işler
Bir sonraki günün telaşı, bir öncekinin terine bulaştı
başkalarının hayatı, bizimkini aştı.
Kör karanlıkta çalar saat yerine
kuşluk vakti, kızarmış ekmek kokusu
veya yavuklu busesi ile uyanma düşlerini hababam erteledik.
20'li yaşlardayken 30'lara kurduk saatin alarmını
30'larımızda 40'lara belki sonra 50'lere...
Lakin öyle yanlış kurgulanmış ki hayat
kuşlukta uyanma fırsatını sunduğunda size
artık uyku girmez oluyor gizlerinize...
Doyasıya söyleşmek
telaşsız sevişmek için bol zamana kavuştuğunuzda
söyleyecek, sevişecek kimseciklerkalmıyor yanınızda...
Özenle yarına sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz
vakti gelip sandıktan çıkardığınızda
bir de bakıyorsunuz ki
tedavülden kalkmış...
Can Dündar
 
 

9 yorum:

Emre2021 dedi ki...

kontrol panelimde yazını görünce bi hışım sayfana gelip yazını okudum. Yine çok güzel bir yazı omuş. Dertsiz başıma dert, sevinçli gönlüme sıkıntı soktun. Demek ki yazmayı çok iyi biliyorsun ve sonuna kadarda hak ediyorsun. Tebrikler :)

AnceLik dedi ki...

emre çok teşekkür ederimm:)

sana bir önerim olacak.İzlediğin bloglar sen yorum yapmadıkça sitene giremiyolar çünkü bağlantı eklememişsin site ayarlarından bağlantı ekle bölümünden bunu yapabilirsin;)

komançi dedi ki...

birde sandığa girmeye fırsat bulamadan tedavülden kalkan yanlarımız, sevdikleirmiz, değerlilerimiz..

deeptone dedi ki...

yaa boşver olur bazen hepimize. ev tatili de iyidir. ben de günlerce çıkmam çok zaman.

Emre2021 dedi ki...

hmm önemli değildi yorumlar ama yapıyım barii :) teşekkürler

Emre2021 dedi ki...

ard arda mesaj yollamak ayıp olacak ama sormazsam olmaz :) şimdi ben bağlantı ekle dediğimde takip ettiğim sitelerin mi bağlantılarını ekleyeceğim yoksa kendi konularımın mı bağlantılarını ekleyeceğim?

Sazan dedi ki...

Sıkılmamanı diliyorum canı gönülden, hatta döverim seni sıkılırsan :)

Can Dündar'ı özlemişim...

Bayan İK dedi ki...

yazıcak bişeylerinin olmadığını düşündüğün anda

çevrene bak
emin ol tonlarca yazacak şey çıkacak malzeme olacak

amma -cak kullandım haaaa
:))

AnceLik dedi ki...

Komançi:Çok doğru söyledin..

Deep:Bendee öyle avutuyorum zaten kendimi:)

emre:Hayır kendi sitenin adresini oraya ekliyceksin,herkes blogunu görecek.Mesela ben senn bloguna giremiyorum..

sazan:Ahhah tamam kızma hiç sıkılmıyorum:)

Bayan mikrop:ehehe,haklısın aslında kesinlikle dediklerini yapıcam..

teşekkürler öptüm^^