Her blogu açtığımda içimde bir huzursuzluk oluşuyor.Bu huzursuzluğa alışırım sandım,yokmuş gibi yazmaya devam ettim.Sonra bu büyüdü büyüdü patladı,artık size açılmanın vakti geldi sinyalleri çalmaya başladı.Bende koştum geldim.
Biliyorsunuz,blogum var diye neler çektiğimi.Öğretmenlerimin,arkadaşlarımın bana neler yaptığını.Ve hala blogumun googlede "ancelik" yazsan buunduğunu.Bunlar küçük gibi görünsede hayır!Büyük bir sorun.Size ne kadar gerçekçi yazıyorum sizce?Eğer beni başından sonuna kadar takip ediyorsanız birşeylerin eksikliğini anlayacaksınız.Hee sakın blogumu şimdi okuyup "yoo"demeyin çünkü şimdi yazamadığım gibi öncedende bu konularda yazdığım bütün yazılarımı çöpe attım.
Ben blogumusırf deneme yazmak için açmamıştım.İçimi dökmek yazmak karalamak için...Eğer öykü,deneme yazacaksam kimliğimi seve seve açıklardım zaten arkadaşlarımın gizli saklı işler çevirip bloguma ulaşmaları yerine ben gider söylerdim.
Şuanki durumumun okul panosuna her hafta deneme getimekten ne farkı var?
Ben Ancelik ismini,blogumu,her şeyimi okadar benimsedim o kadar sevdimki hele sizleri...Ayrılmak gerçekten çok güç.Bir de artık bu kadar sevilmezsem diye bir korkuda var içimde.
Ama gitmek en doğrusu.Ya hiç yazmamak ya da tertemiz bir blogla yeniden başlamak.Ama burda kalmak yok artık.
Bunu uzun zamandır düşünüyordum.Hazal'ın son yazısını okuyunca cesaret aldım ve size benimde artık açılmam gerektiğini anladım.
sizi seviyorum..